Firaz.Net
Web sitemiz 2006 yılında zehirli.org adı ile yolu çıkmıştır. Zamanla farklı isimler altında siteler de oluşturduk. Tüm bu siteler firaz.net çatısı altında bir araya gelmiştir.
Firaz kelimesi Türkçe'de çıkış, yükseliş, yokuş yukarı çıkmak anlamlarında kullanılmaktadır. Aynı zamanda tarihte 633-634 yılları içinde Sasani ve Bizans ordusu ile yapılan muharebenin de adıdır. Altyapımız daha önce drupal idi. Güncel ihtiyaclar göz önüne alarak sıfırdan geliştirdik.
Sitemizde toplam 10bin yorum ve 20bin konu vardır. İçerik yapılanmamızı ve sunumumuzu günün şartlarına göre tekrar gözden geçiriyoruz.
Türk edebiyatından Nabi'den bir şiir:
Fehm eyledim sarîr-i kalemden bu râzı kim
Çoktur reh-i emelde firâz u nişîbler
(Nâbî).
Taksim'in inşaat sonrası yeni hali
Taksim Meydanı'nın düzenleme çalışmaları sonuca vardığında nasıl bir görünüme kavuşacağı, İBB sitesinde yayınlandı.
Tartışmalar sürerken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi internet sitesinden Taksim Projesi'nin videosunu paylaştı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Twitter'dan, proje karşı çıkanlara yorum yazdı...
Çalıştığınız iş alanını neden tercih ettiniz
* İyi kazanç getirdiğini gördüğüm için
* İş olarak ancak bunu bulabildiğim için
* Baba mesleği olduğu için
* Eğitimimi bu alanda aldığım için
* Hayallerimin işi olduğu için
* En iyi bu işi yapabileceğim için
* Bunların dışında ya da bilmiyorum
İslami Strateji Nedir?
İslami Strateji itikadi mavzular içerir. Günümüzde inanç dünyamız üzerine yapılan taaruzları ele alır ve cevaplar verir.
İslama bakış açımızda yeni bir perspektif sunar
Savaşlarda sık kullanılan 33 stratejinin özeti
Robert Green 33 Savaş stratejisi adı ile bir kitap yayınladı. Ve bu kitabında savaşa dair tarih boyunca uygulanmış yüzlerce taktik ve stratejisi 33 madde de bir araya getirdi. Daha derli ve toplu halde okunabilir halde sundu. İşte bu 33 savaş stratejisinin özet niteliğinde kısa kısa sundugu stratejiler.
Kendi savaşınızı seçin - Hedeflerinizi ve önceliklerinizi belirleyin.
Rakibinizi tanıyın - Düşmanınızın güçlü ve zayıf yönlerini analiz edin.
Rakip fikirlerle savaşın - İdeolojilerle mücadele ederken stratejik bir düşünce benimseyin.
Savaş stratejileri üzerine yazılmış populer 25 kitap
Burada bugüne kadar savaş üzerine yazılmış, populer stratejik kitapların listesi yer almaktadır. Kitapların orjinal ingilizce adları yer verilmiş ve yazılış tarihleri yazar isimleri de belirtilmiştir.
"The Art of War" - Sun Tzu (5. yüzyıl M.Ö.): Belki de savaş stratejileri hakkında yazılmış en ünlü kitap. Sun Tzu'nun klasik eseri, savaş sanatını ele alır ve okuyucuya stratejik düşünme becerileri kazandırmayı amaçlar.
"On War" - Carl von Clausewitz (1832): Bu kitap, Prusya ordusu generali Carl von Clausewitz'in savaş teorisine dair görüşlerini içerir. Savaşın politik ve sosyal boyutlarını ele alır ve savaşın insan doğasına nasıl etki ettiği konusunda derinlemesine bir analiz sunar.
"The 33 Strategies of War" - Robert Greene (2006): Greene'in bu kitabı, tarihteki en büyük askeri liderlerin kullandığı savaş stratejilerini ele alır. Kitap, her stratejiyi ayrıntılı bir şekilde açıklar ve bunların günlük yaşamda nasıl uygulanabileceğini gösterir.
İslam dünyasının güçlü komutanları
Halid bin Velid - Arap Yarımadası, 7. yüzyıl - İslam tarihinin en büyük savaşçılarından biri olarak kabul edilir.
Selahaddin Eyyubi - Mısır, 12. yüzyıl - Haçlı seferlerine karşı mücadelede ünlüdür.
Ebu Ubeyde bin Cerrah - Arap Yarımadası, 7. yüzyıl - İslam'ın ilk ordusu olan Raşidun ordusunun komutanlarından biridir.
Tariq bin Ziyad - İspanya, 8. yüzyıl - İspanya'yı fethetmesiyle ünlüdür.
Alışkanlık konulu kitaplar
İnsan alışkanlıkları ve davranışları üzerine yazılmış popüler ve güncel kitaplar, bireysel ve profesyonel gelişimimiz için önemli kaynaklar sunar. İşte piyasada bulunan ve alışkanlıklar üzerine yazılmış en popüler kitaplar
Başarı engelleyici sosyal baskı şekilleri
Sosyal çevremiz, bireysel başarımız ve gelişimimiz üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Ustalık sürecinde ilerlemeye çalışan bireyler için, sosyal baskılar başarıyı engelleyici bir güç haline gelebilir. İnsanlar, bazen farkında olmadan veya bilinçli olarak, başkalarının başarısını engellemeye yönelik tutumlar sergileyebilirler. Bu tutumlar, bireyin hedeflerine ulaşmasını ve potansiyelini gerçekleştirmesini zorlaştırarak olumsuz bir etki oluşturur.
Bu yazıda, başarıyı engelleyici sosyal baskı şekilleri olarak kabul edebileceğimiz yedi temel kavramı ele alıyoruz. Bu kavramlar, Robert Greene'in "Ustalık" adlı kitabında da bahsedilen engellerdir ve hem bireysel hem de sosyal düzeyde etkili olabilirler.
Hürrem Sultan nasıl öldü
Hürrem Sultan 1506 yılında dünyaya gelmiştir. 12-13 yaşlarında osmanlı sarayına hediye olarak gelmiş. Hürrem Sultan, sarayda özel bir eğitim gördü.
Hürrem Sultan 18 Nisan 1558 tarihinde eşi Kanuni Sultan Süleyman'dan 8 sene önce 52 yaşındayken öldü. Oğlu II. Selim'in tahta çıkışını göremedi. Süleymaniye Camisi Külliyesi içinde kendisi için yaptırılan türbeye gömüldü.
Ölüm nedeni sıtma yada yüksek ateş veya kuluç hastalığı olduğu rivayet olunur. Kanuni ile edirneye yolculuk yapıyorlar ve edirne dönüşü hastalanıyor.
Türbenin iç duvarları bir cennet bahçesini tasvir eden İznik çinileriyle kaplıdır.
KUR'AN'I KENDİLERİNE GÖRE YORUMLAYANLAR
Bid'at mezhepleri, Ehl-i Sünnet alimlerinin tutarlı ve dirayetli delilleri karşısında tutunamamış, çoğunluğu yok olup gitmiştir. Fakat, kitaplara geçen ve nesilden nesile devam eden görüşlerinin yok olup gittiğini söyleyebilmek mümkün değildir. Bu gün dahi, taassup ve katılıkta haricîleri aratmayan kafa yapısıyla her yerde karşılaşmak mümkündür.
Geçmişte ortaya çıkan bozuk itikadî mezheplerin hemen tamamı Kur'an'a dayandıklarını iddia ediyorlar ve ileri sürdükleri görüşleri destekler gibi görünen her ayeti muhaliflerine karşı bir koz olarak kullanıyorlardı.
İlk asırda meydana çıkan Mu'tezile, Cebriyye ve Haricîlik gibi zahirperest mezhepler, ayetleri tefsir ederlerken Hz. Peygamber s.a.v.'in konuyla ilgili yorumlarını dikkate almıyorlardı. Sadece ayetin zahirine sarılıyorlardı. Hz. Ali r.a. başta olmak üzere, henüz aralarında bulunan Sahabe-i Kiram'ın büyüklerinin dahi görüşlerine aldırış etmiyorlardı. Arap dili ve edebiyatını iyi bilen alim ve müçtehitlerin görüşlerine itibar eden de yoktu. O yüzden Allah'ın ayetlerini diledikleri şekilde tevil ve tefsir edebiliyorlardı. Böylece her bid'at ve dalâlet sahibi, sapık bilgilerini ve bozuk işlerini Kur'an-ı Kerim'den çıkardığını söylüyordu. Nihayet günümüzde olduğu gibi, İslâm dinini içinden çıkılmaz bir hale getirmişlerdi.
Haricî zihniyet
Mesela Haricîler, bu ümmetin kutup yıldızları mesabesinde olan kimseleri kâfir ilan ediyorlardı. Bunların kâfir olarak ilan ettikleri arasında -hâşâ- Hz. Ali, Hz. Osman, Hz. Talha, Hz. Zübeyr r.a. efendilerimiz gibi büyük sahabilerden başka, müminlerin annesi Hz. Aişe r.a. da vardı.
Evlât katili Kösem Sultan’ın sonu!..
Günümüzde hâlâ bazılarınca yanlış olarak “Vâlide-i Mu’azzama”, “Valide-i Muhtereme” (!!!!) diye anılan evlâd katili Mahpeyker Kösem Sultan 354 yıl evvel 2/3 Eylül 1651 Cumartesi/Pazar gecesi Topkapı Sarayı’ndaki dairesinde baltacı erlerinden “Deli Doğancı” ünvanlı Kuşçu Küçük Mehmed tarafından bir perde ipiyle boğulmuş, onun ölümüyle “devlet içinde devlet” misâli saltanat süren Ocak Ağaları’nın hâkimiyyeti de sona ermişti!..
SALAVAT-I ŞERİFE GETİRMENİN FAZİLETİ
Efendimiz Aleyhisselam buyurdu:
- Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktir.
- Üzerime salavat getirirseniz Allah da (c.c) sizin üzerinize salavat getirir.
- Bana salavat getirin. Nerede olursanız olun salavatınız bana ulaşır.
- Allah Teala (C.C) buyurdu: "Bir defa salavat getirene Ben ve meleklerim on defa salavat getiririz."
- Cuma günü ve geceleri üzerime (100) defa salavat getirenin Allah Teala (c.c) otuzu dünyaya, yetmişi ahirete ait olmak üzere yüz hacetini kabul eder.
- Dua ile sema arasında bir engel vardır. Üzerime salavat getirilince engel açılır, dua yerine ulaşır.
- Sünnetimi ihya eden, üzerime salavat getiren, darda kalanlara yardımda bulunanlar kıyamet gününde arşın gölgesinde olacaklardir.
- Sırat üzerinde kalmış, hurma yaprağı gibi tirtir titreyen bir adam gördüm .O anda üzerime getirdigi salavat-i şerife gelip o durumdan onu kurtardı.
- Dün gece acayip bir şey gördüm. Adamın biri Sırat üzerinde düşüp kalkıyordu. O anda üzerime getirdiği salavat geldi. Elinden tuttuğu gibi Sırat'tan geçirdi.
Kösem Sultan Kimdir? Osmanlı Sultanları ve Kösem Sultan
Osmanlı Devleti’nde Kadınlar Saltanatı: Kösem Sultan
Osmanlı Tarihi konu olduğunda akıllara ilk gelen husus, Osmanlı Sultanlarının kadınların etkisinde kalarak kararlar verdiğidir. Oysa 630 yıllık dev imparatorluk, kurulduğu günden itibaren değil, sadece Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde kadınlar saltanatına sahne olmuştur. Saraya giren kadınların kimisi aşkları, kimileri iktidar hırsları, kimileri ise farklı amaçlar peşinde koşmuşlardır. Bir döneme mührünü basmış olan Kösem Sultan, Hürrem Sultan ve Mahidevran Sultan konumuzun esasını oluşturmaktadır.
Dizi ve sinamaların taşıdıkları gizli yük
Sadece film yapmak için film yapılmaz değil mi?
Dizi ve sinamalar da bir misyon ve görev yaşıyor. İş bildiği gibi değil. Bir plan ve program çerçevesinde devam ediyor.
Herşeyden önce birinci temel amaçları para kazanmak. Bir film müşteriye ulaşmak para kazanmak ve daha sonraki çekilecek filme kaynak bulmak üzere yapılmaktadır. Bütün kurgu bunun üzerine yapılır.
İkincisi ise bu sektörü elinde tutanların istek ve standartlarına uygun sunabilmektir. Para kazanmak isteyenler onların isteklerini gerçekleştiremezlerse bu işi pazarlayamayacakları ve hiçbir şekilde para kazanamayacakların bilincinde olmalarıdır.
O yüzden film yapımcıları üst mercinin standartlarına uymak zorunda, seneryo ve içerği onların isteklerine göre yapmak zorundadırlar.
İşte bu üst aklın film ve dizi sektörü için oluşturdukları temel bir iskelet yapılanma vardır. Bütün filmlerin iskeletini onlar oluşturur. Bunlar sanat, bilim, etiklik vs vs isimler adı altında sunulur.
MELEKLERİN ÖZELLİKLERİ
- Devamlı olarak Allah’a ibadet ve itaatle meşgul olurlar,
- Iyilik yaparlar, kötülük yapma kabiliyetleri yoktur,
- Allah’a asla isyan etmezler, karşi gelmezler,
- Erkek ve dişileri yoktur,
- Yemezler ve içmezler,
- Uyumazlar, bizim gibi istirahata muhtaç degildirler,
- Gözle görülmezler,
- Evlenmek ihtiyaci onlarda yoktur.
- Nurdan yaratilmişlardir.
- Yorulmak, usanmak nedir bilmezler.
- Gençlik, yaşlilik gibi durumlara onlarda rastlanmaz.
- Bir anda en uzak mesafelere gidebilirler,
- Kanatlari vardir; fakat bu özelliklerini, bizim bildigimiz kanatlarla karşilaştirmamiz dogru olmaz.
- Yerlerde, göklerde, her yerde vardirlar ve her birinin kendisi ne ait vazifeleri vardir. Bu vazifeleri hakkiyla yaparlar.