Firaz.Net
Web sitemiz 2006 yılında zehirli.org adı ile yolu çıkmıştır. Zamanla farklı isimler altında siteler de oluşturduk. Tüm bu siteler firaz.net çatısı altında bir araya gelmiştir.
Firaz kelimesi Türkçe'de çıkış, yükseliş, yokuş yukarı çıkmak anlamlarında kullanılmaktadır. Aynı zamanda tarihte 633-634 yılları içinde Sasani ve Bizans ordusu ile yapılan muharebenin de adıdır. Altyapımız daha önce drupal idi. Güncel ihtiyaclar göz önüne alarak sıfırdan geliştirdik.
Sitemizde toplam 10bin yorum ve 20bin konu vardır. İçerik yapılanmamızı ve sunumumuzu günün şartlarına göre tekrar gözden geçiriyoruz.
Türk edebiyatından Nabi'den bir şiir:
Fehm eyledim sarîr-i kalemden bu râzı kim
Çoktur reh-i emelde firâz u nişîbler
(Nâbî).
Bazı sorulara Kur'an'dan cevaplar
Değerli okuyucular, misyoner faaliyetlerinin yoğunlaşmasıyla, bazı sorular sıkça sorulur oldu. Aşağıda, bu sorulardan bazılarını ve Kur’an’dan cevaplarını arz etmeye çalışacağım.
Soru: Biliyoruz ki, hak din çeşit çeşit değil, tektir. Haliyle Hazreti İbrahim’in dini de öyledir. Oysa, Hz. İbrahim’in dininden bahsedilirken, onun çeşit çeşit dini varmış gibi, çoğul olarak “İbrâhîmî dinler” deniliyor. Buna Kur’an’dan cevap, yani bu konuda açık bir ayet var mı?
Cevap: Var: “Kendini bilmeyen (ahmak)lardan başka kim İbrahim’in dininden yüz çevirir!” (Bakara, ayet: 130)
Kapalı yerde söylenen sözler
Alman Adenauer Vakfı’nın tertip ettiği dinî konferanstan bahsettiğim geçen haftaki yazımda, bu vakıfla ilgili bir davadan da bahsetmiş, “Mahkemenin şimdiki safâhatını bilmiyorum” demiştim. Kendileriyle ilgili meseleleri çok iyi takip ediyorlar ki, yazının çıktığı gün, aynı vakıftan arayıp mahkemenin beraat kararını göndererek beni bilgilendirdiler. Takdir edilecek bir tavır.
Bahse konu dava, 2002 senesinde doğrudan bu vakfa yönelik değil, bazı Alman kurumlarının temsilcileriyle, bazı Türk vatandaşları aleyhine açılmış. Dördüncü duruşmadan sonra ise, oybirliğiyle beraat kararı verilmiş...
Bu bilgiden sonra konferanstaki konuşmalara geçelim.
Muhteşem Yüzyıl dizisinin artı ve eksileri
Muhteşem Osmanlı İmparatorlu'ğunun, en uzun süre padişahı olan "Kanuni Sultan Süleyman," TV dizisiyle evlerimize misafir oldu.
Ekranların yeni dizisi, "Muhteşem Yüzyıl" son dönemlerin en çok eleştiri alan dizilerin başında geliyor.
Avrupa'da ulusal devletlerin oluşmaya başladığı, ortaçağ monarşilerinin yeni dünyaya intibak kavgası verdiği bir devirde "Kanuni Sultan Süleyman" tahta geçmişti.
İcraatlarıyla bütün dünya devletleri ona "muhteşem" unvanını vermişti.
Bu sıfatıyla birlikte, kararlılığından ve adaletli davrandığından dolayı da "kanuni" unvanını almıştı.
Her şeyden önce tarihi kişilikler, bir milletin "ortak değerleri"dir. Ne amaçla olursa olsu, milletin ortak tarihini hiç kimse dilediği gibi kullanamaz.
Çünkü burada herkesin payı ve "ortak hissesi" vardır.
Kanuni’nin oğlu Şehzade Bayezid’in akıbeti
Kanuni Sultan Süleyman’ın sekiz şehzadesi vardır: Bunlardan Murad, Mahmud ve Abdullah çok küçük yaşlarda ölmüştür. Diğer kardeşleri Mehmed ve Cihangir genç yaşta hastalanarak ölürken, Mustafa ise babasının sağlığında tahtı ele geçirmek istediği gerekçesiyle idam edilmiştir.
Böylece geriye Şehzade Bayezid ile Şehzade Selim sağ kalmıştır. Bir süre sonra Hürrem Sultan’dan doğma Şehzade Bayezid de aynı akıbete uğrayacak, geriye kala kala Şehzade Selim (II. Selim) kalacaktır.
Bu durum padişahların neden çok evlilik yaptığını ve çok çocuk sahibi olmaya çalıştıklarını da açıklıyor. Çünkü şehzadelerden bazıları sık görülen salgın hastalıklardan, bazıları savaş şartlarından, bazıları ise “Nizam-ı âlem” için ölüyor.
Hafsa sultan nasıl öldü
Ayşe Hafsa alide Sultan, 1479 yılında doğmuş ve 19 Mart 1534 tarihinde 55 yaşında iken vefat etti.
Yavuz Sultan Selim'in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesidir.
Ayşe Hafsa Sultan Kanuni Sultan Süleyman 1520 yılında tahta çıkınca Valide Sultan oldu. Bu sıfat ile anılmış ilk padişah annesidir. 14 yıl Valide Sultan kaldı.
Hafsa sultan her fani gibi ölüm vakti geldiğinde ruhunu teslim etti. Ve ebedi alem olan ahirete göç etti.
Vefatından 24 yıl sonra 1558'de Hürrem Sultan ölmüştür.
Mekanı Cennet Olsun
Ruhuna Bir Fatiha okumadan sayfayı kapatmayalım
Pargali ibrahim ile Hatice Sultan arasında gerçekte AŞK varmıydı?
Muhteşem yüzyıl dizisinin senaristi Meral Okay Pargalı ibrahim ile hatice sultan arasında dizide geçen aşk hikayesini nasıl kurguladıklarını anlattı
"Harem o kadar kapalı ki, bir aşk hikayesi yaratmak neredeyse imkansız hale geliyor" diyen Okay, dizi çekiminde karşılaştıkları zorlukları şöyle dile getirdi:
"Pargalı İbrahim ile Hatice Sultan arasında bir aşk ilişkisi kurabilmek için neredeyse bir ay tartıştık. O yüzden dizide terasları icat ettik. Birbirlerini göz göze uzaktan görebilsinler, aşık olabilsinler diye. Bu bir drama."
Pargalı, Kanuni'nin eniştesi değilmiş !!
Kanuni Sultan Süleyman'ın veziriazamı Makbûl ve Maktul İbrahim Paşa, nâm-ı diğer Pargalı İbrahim Paşa, bilindiğinin aksine padişahın damadı değilmiş.
Bu bilgi Türk Tarih Kurumu'nun (TTK) kurucularından ve on ciltlik Osmanlı Tarihi'nin yazarı Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı'ya ait. Uzunçarşılı, TTK'nın resmi dergisi Belleten'in 114. sayısında, Pargalı İbrahim Paşa'nın padişah damadı olmadığını yazıyor. Uzunçarşılı, Pargalı İbrahim'in eşinin, Hatice Sultan değil Muhsine adında saray soylu olmayan bir hanım olduğunu belgeleriyle açıklıyor. Yazar, Hatice Sultan'ın İbrahim Paşa ile değil, İskender Paşa ile evli olduğunu da belirtiyor.
4 İncil hakkında bilgi
LUKA İNCİLİ
Dört İncil’den biridir. Yazarı Luka, Antakyalı Yahudi olmayan bir aileden gelir. Luka’nın kaynakları hem yazılı kaynaklardır hem de İsa ile birlikte bulunmuş olanların sözlü şahitliğidir. Antakya'daki bir çok Hıristiyanın sözleri Onun için belirleyici olmuştur.
Luka’nın yazdığı İncil, daha çok Yahudi kökenli olmayan Hıristiyanlar içindir. Bunun için inananları cezbedecek öykülere yer vermiştir. Hıristiyan görüşüne göre, Luka ve diğer İncil yazarları, bu metinleri kaleme alırlarken, Kutsal Ruh’dan ilham almışlardır. Bu İncillerin kıymeti de buradan kaynaklanır.
DİYANET İSTEDİĞİ SİTEYİ KAPATTIRACAK
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yaman Akdeniz ve Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, Diyanet İşleri Başkanlığı’yla ilgili kanunda yapılan bir değişiklikle, Diyanet’e internetteki yayınlara müdahale hakkı tanındığını belirtti.
Kösem sultan dizisi nerede çekiliyor?
Kösem’ dizisi için Hadımköy’de Yeniçeri Ocağı kuruldu.
26 bin 500 metrekarelik alana kurulan devasa platoda, Yeniçeri Ocağı, kervansaraylar, Topkapı Sarayı, kahveler, liman ve sokaklar bulunuyor.
Yeniçeriler’in büyük zaferler ve isyanlarla dolu görkemli hikayesi 200 kişilik ekibin çalışmasıyla yapılan platoda çekildi.
Diyanet Ansiklopedisine göre Kösem Sultan
IV. Murad ve Sultan İbrâhim’in annesi, vâlide sultan.
Hayatının ilk yılları hakkında kaynaklarda bilgi yoktur. Saraya ne zaman ve nasıl alındığı, ailesinin kimliği bilinmemekle beraber Ortodoks bir papazın kızı olduğu, muhtemelen Bosna taraflarından getirildiği ileri sürülür. Kaynaklarda Kösem adıyla birlikte Mahpeyker adı da geçer. Haremde asıl adının Mahpeyker olduğu, daha çok tanındığı Kösem’in ise lakap olarak kendisine verildiği anlaşılmaktadır. Kösem lakabını Mahpeyker adının anlamından da hareketle pürüzsüz, güzel bir cildi bulunmasından dolayı almış olması kuvvetli bir ihtimaldir. Ayrıca Kösem adının “koyun sürüsü önünde giden koç” mânasına geldiği ve bu bakımdan onun liderlik vasfına işaret ettiği de belirtilir.
Helal kesim ette büyük yanılgı
Bazı insanlarda günümüzde hadisleri itiraz etmedikleri halde islam alimlerinin verdikleri fetvalar üzerine fikir beyan edip kendilerince farklı çözümler bulmaya çalışmaktalar.
Mesela helal kesim et konusunu değinelim. Ayetleri, Hadisleri ve mezhepleri kabul ediyor ama et üzerine verilen fetvalarda çıkış yolları arıyor. Mazeretler bulmaya çalışıyor.
Sahte profesörün porno arşivi
Türkiye’deki en ilginç dolandırıcılık skandallarından birine imza atan Bülent Ayberk'in kurbanlarından topladığı paralarla porno arşivi kurduğu ortaya çıktı.
Vakti bulunmayan namazlar
Bilindiği üzere vakit, namazın edâsı için şart, farz olması için de sebeptir ve bu hususta namazla oruç müşterektir. Ancak bir vaktin içerisinde hem o vaktin farzı, hem daha başka namazlar kılınabileceği cihetle namaza zarf olan vakit, oruca mi‘yar (ölçü) olur. Bu sebeple namazda niyeti tayin etmek icap ettiği halde, oruçta lâzım değildir.
MEZHEPLERİ SİLME KARARI MI VAR?
Sayın Cumhurbaşkanı İran seyahatinde, “Beni ne Şia ilgilendirir ne Sünni ilgilendirir. Benim Sünnilik diye bir dinim yok” demişti.
Bazı kimselerin, Cumhurbaşkanı’nın bu sözünden güç alarak mezheblerin aleyhinde konuşmaya başlayacaklarını bekliyorduk.
Nitekim aleyhinde konuşulacak başka şey yokmuş gibi, “Mezheblerin lüzumsuz olduğu” konuşulmaya başlandı.
Böyle konuşanlara cevap vermesi gereken ilk şahıs Diyanet İşleri Başkanı olması icap ederken, onun, “Kur’an’da ne sünnîlik var ne şiîlik var. Kur’an’da sadece Müslüman olduğumuz var” demesi anlaşılır gibi değil.